Selime
Köyün kuruluşuna ilişkin kesin tarih vermemekle beraber, Belisırma'nın yerleşim yeri olarak kullanılmasını Selçuklular öncesine dayandırabiliriz. Hasandağı’ndan çıkan bazalt ve andezit yoğunluklu lavların soğumasıyla ortaya çıkan çatlaklar ve çökmeler sonucu oluşan Ihlara Vadisi'nde bulunan mağaralarda yaşamaya başlandığı görülmektedir. Hrıstiyanlığın anadoludaki yayılma noktalarından birisi olduğu da verilen bilgiler arasındadır. ayrıca mağara kiliseler ve kiliselerdeki fresklerden de bu sonucu anlayabiliriz. Selçuklular döneminde vadideki hristiyanların rahat olduklarını ise Kırkdam altı kilisesinde yapılan bir resimde Selçuklu elçisinin resmedildiği ve bunun da Selçukluya şükran duygusunun bir ifadesi olarak çizildiği kaynaklarda belitilmektedir. Selime Kasabası, Ihlara Vadinisi'nin bitiş noktasıdır. Vadiden çıktığınızda peribacaları ve katedral sizi karşılar. Katedral yapısı, kervan yolu, kiliseleri, peribacaları ve manzarasıyla Kapadokya’ya gelen turistlerin gözdesidir Selime. Hitit, Asur, Pers, Roma, Bizans, Danişment, Selçuklu, Karaman ve Osmanlı Devleti’ni yaşamıştır Selime. Bölgede yaşayan Ortodoks inancına sahip insanların, Selime katedralinden ve manastırından çıkacak kararlara kayıtsız şartsız uyması, kilise içerisinde yapmış oldukları haç işaretli anahtar, buranın geçmişteki önemini de ortaya koymaktadır.